Uluslararası alanda küreselleşmenin de etkisiyle geleneksel/ ana akım habercilik kritik bir dönüşüm geçirerek, haberin ve okuyucuyunun nesneleştirildiği bir sürece dönüşmektedir. Bu durum kamuoyunun doğru ve güvenilir bilgiye erişimini kısıtlamaktadır. Bu noktada başlayan bir tartışmada anlık tüketmeye dayalı yüzeysel bilgiler yerine uzman görüşleriyle ve farklı aktörlerinin seslerinin duyulduğu bir ortam yaratılarak üretilen ‘yavaş gazetecilik’ metodu üzerinedir.


Yavaş Gazetecilik, aktarılan haberde gözden kaçırılan verilere odaklanmakta böylece bilgi derinliği, bağlam ve analiz açısından kuvvetlendirerek daha katma değerli içeriklerin oluşmasına imkân tanımaktadır. Bu aşamada ‘afet haberciliği’ gibi yoğun ve hızlı tüketime dönük içeriklerin oluşturulduğu bir sektörde, yavaş gazetecilik yaklaşımını tartışmaya açmak, böylece kamuoyunun sadece afet anında ve sonrasında değil, aynı zamanda öncesinde de oluşturulan bilgi kaynaklarıyla süreci dair görüş oluşturulmasına katkı sunacaktır.